- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
ANLATIM BOZUKLUKLARI KONU ANLATIMI
Anlatım bozuklukları türkçe ve dil bilgisinin en önemli konularından biridir. Özellikle sınava hazırlanan öğrenciler, anlatım bozuklukları konusuna önem vermelidir. Anlatım bozuklukları konu anlatımımız birçok alt başlığı içermektedir.
Anlatım bozuklukları |
SÖZCÜK VE CÜMLE DÜZEYİNDE ANLATIM BOZUKLUĞU
Her cümle, duygu ve düşüncelerimizi anlatmak için bir
araçtır. Bu anlatımın bazı özellikleri olmalıdır. İyi, doğru ve güzel anlatıma
sahip bir cümlede;
-Duygu ve düşünceler etkili bir biçimde anlatılmalı
-Gereksiz ayrıntıya ve sözcüğe yer verilmemeli
-Dil bilgisi kurallarına uygunluk söz konusu olmalı
-Noktalama işaretleri yerli yerinde ve doğru,bir şekilde
kullanılmalıdır.
SÖZCÜĞÜN YANLIŞ ANLAMDA KULLANIMI
Sözü söyleyenin kişinin kullandığı sözcüklerin
anlamını yeterince bilmemesinden kaynaklanan anlatım bozukluğudur. Yakın anlam taşıyan sözcüklerin birini, diğerinin yerine kullanmak, anlatım
bozukluğuna sebep olur.
=> "Türkçe konuşmaktan yoksun insanlar sunuculuk yapıyor."
Verilen cümlede “yoksun” sözcüğü yanlış anlamda kullanılmıştır. Bu sözcük “eksik” anlamındadır. Bu sözcüğün yerine “aciz” sözcüğü kullanılabilir.
ANLAMCA ÇELİŞEN SÖZCÜKLERİN BİR ARADA KULLANILMASI
Bu anlatım bozukluğu, birbirleriyle çelişen sözüklerin bir arada kullanılması.Kesinlik ya da olasılık anlamı taşıyan sözcüklere aynı cümlede yer verilmesinden
kaynaklanır.
=»Her pazar çocukları elbette gezmeye çıkarabilirsin.
“elbette” sözcüğü cümleye kesinlik, “çıkarabilirsin" sözcüğü de olasılık anlamı verdiğinden anlamca bir çelişme söz konusudur.
SÖZCÜĞÜN YANLIŞ YERDE KULLANIMI
Bir cümlede her sözcük, olması gereken yerde
kullanılmalıdır. Sözcüklerin yanlış yerde kullanılması, anlamın bulanıklaşmasına
ya da yanlış tamlamalar kurulmasına neden olur.
=» Ayşe'nin fazla sınavda kaldığı için başı ağrıyormuş.
“Sınavın fazla olması” ve “baş ağrısının fazla olması" gibi iki anlam cümleden çıkmaktadır. “Fazla” sözcüğü “ağrıyormuş” eyleminden önce getirilmelidir.
GEREKSİZ SÖZCÜK KULLANIMI
Aynı anlama gelen sözcüklerin aynı cümlede bir arada
kullanılması, anlatım bozukluğu nedenidir.
Uyarı: Aynı anlama gelmeyen ancak biri diğerinin anlamını
taşıyan sözcükleri bir arada kullanmak da anlatım bozukluğu nedenidir.
Uyarı: Cümlede gereksiz sözcük bulunması “duruluk"
ilkesini bozar.
=> Neşeli, sağlıklı, şen bir insandı.
=> Çocuk merdivenden aşağı düşmüş.
ATASÖZÜ VE DEYİM YANLIŞLARI
Atasözleri ve deyimler, kalıplaşmış yapılardır. Anlamlarına
ve biçimlerine dikkat edilmeden kullanılmaları, anlatım bozukluğu nedenidir.
=> Şimdi yan oturup doğru konuşalım, (eğri)
=> Çocuğunun bayıldığını görünce etekleri zil çaldı,
(etekleri tutuştu)
NOKTALAMA EKSİKLİĞİ
Virgülün gerekli yerde kullanılmaması, cümlede birden fazla
anlamın çıkmasına yol açar.
=> Kadın doktora bir şeyler anlatıyor, (sıfat tamlaması)
=> Kadın, doktora bir şeyler anlatıyor, (özne)
Uyarı: Noktalama işaretinin yerinde kullanılmaması anlam
belirsizliğine neden olduğu gibi cümle içinde öznenin belirli olmaması da anlam
belirsizliğine neden olur.
Arzu eve gelince mutlu oluyor.
Banka çalışanına bir maaş ikramiye verdi.
BAĞLAÇ YANLIŞLARI
Kullanılan bağlacın, cümlenin anlamına uygunluk göstermemesi
anlatım bozukluğu nedenidir.
=> Çok çalıştı ve yarışta birinci olamadı.
=> Duygu, akıllı fakat güzel bir kızdır.
=> Geldim; öyleyse seni bulamadım.
SIRALAMA YANLIŞLARI
Sözcüklerin cümlenin anlamına uygun şekilde sıralanmaması
anlatım bozukluğu nedenidir.
=> Bu yıl değil teşekkür, takdir bile alamam.
=> Artık, evlerimize en gelişmiş teknoloji, hatta bilgisayar
bile girdi.
=> Ünlü şairin 72. ölüm yıl dönümüne katıldık.
Uyarı: Sözcüğün yanlış yerde kullanılması da sıralama
yanlışından kaynaklanan anlatım bozukluğu kabul edilebilir.
YÜKLEM YANLIŞLARI
1)YÜKLEM EKSİKLİĞİ
Özneleri ya da tümleçleri farklı iki ayrı cümleyi aynı
yükleme bağlamak, anlatımı bozabilir.
=> O beni seviyordu, ben de onu.
(seviyordum)
=> Bayramda babasının kravatını ve ceketini giymişti.
(takmıştı)
Biri olumlu diğeri olumsuz iki cümleyi aynı yükleme
bağlamak, anlatım bozukluğu nedenidir.
=> Roman okumayı çok, şiir okumayı hiç sevmiyor,
(seviyor)
2)EYLEMSİ EKSİKLİĞİ
Temel cümlede görülen yüklem eksikliği, yan cümlede de oraya
çıkabilir.
=> Gazoz ve çekirdek yenen bu yerden hemen uzaklaşalım.
(Gazoz içilen)
3)ÇATI UYUŞMAZLIĞI
Temel cümle ile yan cümlenin yüklemleri çatı yönünden
uyuşmalıdır.
=> Sınav sonuçları incelemeye başlandı, (incelenmeye)
4)EK EYLEM EKSİKLİĞİ
Birinci cümlenin ek
eylemle kapatılmaması bazen anlatımı bozabilir.
- Düşüncelerinde ısrarlı
ama inatçı değildi.
- Boyu kısa, bedeni de
pek biçimli değildi.
- Konuşmacının sesi sinir
bozucu, anlatımı da pek düzgün değildi.
- Pazar çok kalabalık
fakat ucuz değildi.
- Kızı sarışın ama güzel
değildi.
ÖZNE YANLIŞLARI
1)ÖZNE - YÜKLEM UYUŞMAZLIĞI
Özne ile yüklem arasında üç
yönden uygunluk aranın
a)Tekillik - çoğulluk yönünden
b)Kişi yönünden
c)Olumluluk - olumsuzluk yönünden
Özne ile yüklem arasında
bu uyumun sağlanmaması anlatım bozukluğu nedenidir.
a)Tekillik - çoğulluk yönünden
=> Soyut kavramlar
çoğul özne olduğunda yüklem tekil çekimlenir.
Sıkıntılar onu ne hâle
getirmiş!
Bu tür duygular insanı
yıpratır.
=> Organ adları çoğul
özne olduğunda yüklem tekil çekimlenir.
Saçları birer birer
dökülüyor.
Adamın elleri titriyordu.
=> Zaman adları ve
eylem adları çoğul özne olduğunda yüklem tekil çekimlenir.
Ömrümüzün en güzel
günleri bu kasabada geçti.
Gülüşmeler ve konuşmalar
kesilmiyordu.
=» Bitki ve hayvan adları
ile cansız varlık adları çoğul özne olduğunda yüklem tekil çekimlenir.
Köpekler çevremizi
sarmıştı.
Nehirler nazlı nazlı
akıyordu.
Dağlar önümüzde eğiliyordu adeta.
=> insan adlarının çoğul özne olarak kullanıldığı
cümlelerde yüklem tekil de çoğul da çekimlenebilir.
Çocuklar sinemaya gitti.(gittiler.)
Öğrenciler dışarı çıktı, (çıktılar.)
=> Topluluk adları özne olduğunda yüklem tekil
çekimlenir.
Sınıf, dersi dikkatle dinliyordu.
Ordu, terhis edildi.
b)Kişi yönünden
Özne |
Yüklem |
ben + sen + o |
biz |
ben + o |
biz |
sen + o |
siz |
ben + sen |
biz |
o+ o(onlar) |
onlar |
- Okula sen, ben ve Ali
gideceğiz.
- Tatile biz, siz ve
Ayşeler gideceğiz.
- Sen ve Ali, benim de
geleceğimi biliyordunuz.
- Muhtar ve ben bugün
kaymakamla görüştük.
- Bu işin altından sadece
sen ve ben kalkabiliriz.
- Adnan, annesi.ve küçük
kardeşi erkenden yola koyulmuşlardı.
- O akşam ben kendi odama
çekildim, Fatma da kendi odasına çekilmişti.
c)
Olumluluk - olumsuzluk yönünden
Sıralı cümlelerde, olumlu
cümlenin öznesi ile olumsuz cümlenin öznesini ortak kullanmak, anlatımı
bozabilir.
=> Kimse seni
suçlamıyor, haklı buluyor. (herkes)
2) ÖZNE EKSİKLİĞİ
Geçişsiz - edilgen
eylemlerin yüklem olduğu cümlelerde özne bulunmaz. Bunun dışında özne
bulunması gereken cümlede özne kullanmamak anlatım bozukluğu gerekçesidir.
Özellikle sıralı cümlelerde başka görevde kullanılan bir söz ya da söz öbeği
diğer cümlenin öznesi ise mutlaka tekrar belirtilmelidir.
=> Mağazanın inşaatı
eylül ayında bitecek ve faaliyete geçecek. (mağaza)
NESNE EKSİKLİĞİ
Cümlenin yardımcı
öğelerinden biri olan nesnenin kullanılmaması da anlatım bozukluğuna neden
olur.
=> Muhalefete çatan,
eleştiren bir insandı, (onları)
DOLAYLI TÜMLEÇ EKSİKLİĞİ
Cümlenin yardımcı
öğelerinden biri olan dolaylı tümlecin kullanılmaması da anlatım bozukluğuna
neden olur.
=> Öğretmenler
çalışkanları sever, iyi not verirler.
(onlara)
EDAT TÜMLECİ EKSİKLİĞİ
Cümlenin yardımcı
öğelerinden biri olan edat tümlecinin kullanılmaması da anlatım bozukluğuna
neden olur.
=s> Bu güçlüklere
nasıl göğüs gerdin, nasıl başa çıktın? (onlarla).
=> Kardeşine her şeyi
anlatır, çok iyi geçinirdi.
=> Ona hep güler, alay
ederlerdi.
TAMLAMA YANLIŞLARI
1) TAMLAYAN EKSİKLİĞİ
Ad tamlamalarında
tamlayan görevindeki sözcüğün kullanılmaması anlatım bozukluğu nedenidir.
- İnsanlar kahvelere
çekilmiş, kapalı perdelerin ardında siluetleri parlıyor, (onların)
- Gördüğü rüyayı kimseye
anlatmamıştı, sözünü bile etmemişti. (rüyanın)
- Böyle olursa edebiyat
körelir oysa körelmemesi gerekir. (edebiyatın)
- Sınavda çok başarılı
olduğunu duyduk, (senin/onun)
- Ne zaman döneceğini
bilmiyorum, (onun/senin)
- Kızını, kasabada
kaybetmiş, (onun/senin)
- Gözlerinin içine başka
hayal girmesin, (senin/onun)
- Hikâye, bir adamın oğlu
ve iki arkadaşıyla tartışmasını anlatıyor, (oğlunun / onun)
2) TAMLAYAN / TAMLANAN EKİ EKSİKLİĞİ
YA DA FAZLALIĞI
Bir cümlede tamlama
ekinin eksik ya da gereksiz kullanımı anlatımı bozar.
-Annem, içkiyi fazla kaçırmasına
rağmen bilinci yerindeydi.
-Ahmet Bey, derneğimizin
üye ve ikinci başkanıdır.
-Bu kitap, yayınevimizin,
ölümünün 10. yıldönümünde, ünlü şaire, onun yüce anısına armağandır.
--Her aile, çocuklarının
sorunlarıyla ilgilenmesi gerekir.
-Köpekler konuşur ama
dinlemesini bilene.
-Venedikliler, nakkaşın
gücünün hiç çizilmemiş konuları ve usûlleri bulmasıyla ölçüyorlar.
3) TAMLAYAN - TAMLANAN UYUŞMAZLIĞI
Bir cümlede tamlayan ile
tamlananın birbirine uymaması anlatım bozukluğu nedenidir.
=> Öğretmen; sayı,
soru, belgisiz ve işaret sıfatlarını anlattı.
YANLIŞ YAPILANDIRILAN SÖZCÜKLER
Bir cümlede, Türkçenin
dil bilgisi kurallarına göre türetilmemiş veya yanlış türetilmiş sözcükler,
anlatım bozukluğuna neden olur.
=» Yola ancak sabah çıkabilinir. (çıkılabilir)
anlatım bozukları
anlatım bozukları konu anlatımı
anlatım bozukluğu ders notu
türkçe konu anlatımları
- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Yorumlar
Yorum Gönder